Sakura Nedir?

Sakura’ nın kelime anlamını ve neden bu ismi seçtiğimizi anlatmadan önce, Sakura’ yı kuran ve yaşatan ruhtan bahsedelim.

Sakura, 2000 yılında Aikido ile başlayan, günümüze kadar aynı duygularla devam eden, hedeflerinde en ufak bir sapma olmayan, arkadaşlık ve dostluğun aynı çatıda, tek isimde toplandığı bir kurumdur. Giriş sayfamızın en başında yer alan erdemler, bize yol gösteren ana hedeflerimizdir. Bu yolda bizleri bir araya getiren sevgidir.

Sakura aynı zamanda, Türk insanına yakışan , kaliteli, özgün, doğru aikido öğrenmek ve öğretmek, hedeflediğimiz erdemlerle donanmış, yüksek ahlaklı, sağlıklı insanlar yetiştirmek için çalışan bir Gençlik ve Spor Kulübüdür.

Sakura Japonca bir kelime olup Türkçe kiraz çiçeği demektir. Samurai yaşam tarzını hala ruhlarında taşıyan Japonlar için kiraz çiçeği çok büyük anlam taşır. Bahar gibi genç, taze ve güzel iken kaybedebileceklerimizi, yaşamı tekrar tekrar sorgulamamız gerektiğini anlatır. Bizlerde bu ismi seçerek hedeflerimizde doğru yolda olup olmadığımızı sürekli sorgulayarak, sorumluluklarımızın farkında olduğumuzu, isimlerin geçici olmasından yola çıkarak, kişilerin değil toplumun çıkarlarının ön planda olduğunu sizlere sevgiyle bildiririz.

Sevgiyle sunulmuştur.

SAKURA ve SAMURAI
Bilindiği gibi Japonya denildiği zaman akla gelen en önemli şeylerden biri de ilkbaharda açan kiraz ağacı çiçekleridir. Ortaya çıkan muhteşem, güzel, renkli dokumalar, içimizi böyle bir manzara karşısında huzurla doldurmaktadır. O anki görüntünün cennetten farkı yoktur.
Günümüz Japonya’sında kiraz çiçekleri açtığı zaman çeşitli festivaller, gezintiler ve etkinlikler yapılmaktadır. İnsanlar objektiflerine bu harika manzarayı almakta, gezinmekte ve doğayla baş başa kalmaktadır.

Aslında bu gelenek samuray’lardan gelmiştir. Söz konusu ağaçları dikenler ve uzun uzun düşünerek açan çiçeklere bakanlar da samurai’n kendisiydi.
Doğayla her zaman iç içeydiler. Özellikle kiraz ağacının açan çiçeğiyle… Peki savaş alanında acımasız, gaddar olan ve kelleler toplayan bir samurai nasıl oluyor da doğayla iç içe olup inceleşebiliyor ve farklı dünyalara gidebiliyordu?

Bunu nedeni şuydu “Kiraz çiçekleri en güzel ve en olgun zamanlarında solmadan düşmektedir. Samurai’ lar da bu görüntüye bakarak savaş anında her an ölebileceğini aklına getirmekte ve felsefi bir boyuta gitmektedir. Kiraz çiçekleri ona hem yaşamı hem de her an ölebileceğini hatırlatıyordu.”
Eski Japonya klanlarının inşa ettikleri kalelere bakarsanız, çevresinde hep kiraz ağaçları görürsünüz, bu bağlamda kiraz ağaçlarının ve çiçeklerinin ne kadar önemli olduğunu az çok anlayabiliriz.

Örneğin Kamakura’da bir geçit vardır ve geçidin yolu üzerinde karşılıklı dizilmiş kiraz ağaçları vardır. Bu ağaçlar yüzyıllar önce Shogun Minamoto Yorimoto tarafından diktirilmiştir. Kendi varisini sağlıklı olarak dünyaya getirecek eşi Masako için hediyesi olmuştur.

Samurai’ların ölüm ile iç içe olduğunu bilmemizde 18. yüzyılda oluşturulmuş bir kitap olan Hagakure’ye çok şey borçluyuz. Son samurai ordusu savaşa gittikten sonra Hagakure uzun uzun samurai sınıfını süsleyen savaşçı ruhunu yazdı. En bilinen örnek Hagakure’nin ilk bölümünde veriliyor…

“Samurai yolunu ölümde bulmuş olur. Ölüm gelirken, sadece çabucak ölümü seçmek vardır.”

Daha fazlası için is şu pasajları sunabiliriz;

“…….biri her sabah ve akşam kalbini doğru kullanırsa, onun bedeni ölü olsa bile güçlü bir şekilde yaşayabilir, bu yolda özgürlüğünü kazanır. Tüm yaşamı suçsuz olacak ve hevesi başarıya ulaşacaktır.”

Edo samurai olan Daidoji söyle diyor:

“ Samurai olan birisi daha önce olan tüm şeyleri sabitçe aklında tutmalıdır. Ölmek zorunda olduğu gerçeğini… Varoluş için savaşçının yaşamı kesinlikle akşamın çiyi, sabahın kırağısı gibi süreklidir…”

( Yaşam Felsefem BUDO – Şefik Gülten Kitabından. )